Mont Blanc’da koşma fikri ilk
olarak youtube’da rastgele izlediğim bir video sonrasında düşmüştü aklıma. Sene
2012 idi, ben koşmaya daha yeni başlamıştım ve Aydos’ta 6K’lık patika
koşularını ancak koşabiliyordum. 3 sene
içinde TDS gibi bir yarışı koşabilecek seviyeye gelebilmem benim için hayret
verici bir durum aslında
Neden TDS?
Aslında sebebi biraz cahillik.
UTMB organizasyonu dahilinde Mont Blanc çevresinde 4 ana yarış koşuluyor tüm
yarış haftası boyunca. Büyüklüklerine göre sırasıyla OCC, CCC,TDS ve UTMB –Bir de
PTL var ama bambaşka bir şey o yüzden kapsam dışı bıraktım-. Bunların içinde en
zoru ve en popüleri UTMB; 168K ve 9600mt irtifa kazancı içeren bir yarış bu.
Ardından ise TDS geliyor. 119K ve 7300mt
irtifa kazancı vaadediyor TDS size J
Gerçekten zor bir yarış. Bu yarışlara katılabilmek için gene UTMB organizasyonu
tarafından tanınmış yarışlarda koşarak puan toplamanız gerekiyor. Ülkemizdeki
belli başlı ultralarda puan veriyor. UTMB 8 puan –artık 9 puan- TDS ise 3 puan
istiyor başvuru yapabilmeniz için. Ben 2014 senesi içinde İznik Ultra’da 80K koşarak 2 puan ve ardından
Kapadokya Ultra’da 60K koşarak 1 puan aldım ve toplam 3 puana ulaştım. Yeterli
puana ulaştıktan sonra artık kayıt için başvuru yapma hakkına sahip
olabiliyorsunuz. Sonrasında ise şansın size gülmesi için dua ediyorsunuz J
TDS Rota |
Ben 3
puana erişince direkt TDS’ye başvurdum. Bu yarışların zorlukları mesafeye ve
yükseklik kazancına göre değişsede bir de parkur yapısına göre teknik zorluk
derecelendirmesi var.
Technical Data |
Organizasyona göre en teknik ve
zor parkur ise TDS parkuru. Bu dört yarış içerisinde en az talep alan TDS, en
çok talep alan ise OCC. Çoğunlukla TDS için max yarışçı sayısı kadar başvuru
olmuyor. UTMB’ye başvurup kurada çıkmayanlara TDS’de koşma hakkı sunuyorlar ve
bu şekilde kontenjanı dolduruyorlar. Yani teknik zorluğu nedeni ile çok fazla
tercih edilen bir yarış değil TDS. Tabii ben bunların hepsini çok sonra
öğrendim J
Konaklama, Ulaşım, Malzemeler
Sene başında TDS’ye katılacağım
kesinleşti. Öncelikle kalacağım yeri ayarladım. TDS İtalya’da Courmeyaur’dan
başlıyor, Fransa’da Chamonix’de bitiyor. Tüm yarışların ana üssü Chamonix. Ben
de Chamonix’de yer ayarladım. Burası kışın oldukça lüks bir kayak merkezi. Bir
hayli konaklama seçeneği mevcut ama yarış haftası tıklım tıklım olduğu için
nerdeyse herkes aylar öncesinden kalacağı yeri ayarlıyor. Ben otel seçenekleri
yerine Airbnb’den ev kiralama seçeneklerini araştırdım ve sonunda Chamonix
merkeze 10 dk. yürüme mesafesinde bir Chalet – kulübe- kiraladım. İyiki de
böyle yapmışım. Fiyat olarak otellere göre oldukça uygun, yeşillikler içinde
nefis bir kulübeydi. Ev sahiplerimiz ise harika insanlardı. Karı, Koca ikisi de
organizasyon komitesindelermiş. Chamonix’e gelmenin en kolay yolu Cenevre’ye
uçmak ve buradan otobüs ya da trenle Chamonix’e geçmek. Ben de ilk olarak bu
opsiyonu düşündüm. Pegasus kampanya yapar diye biraz oyalanınca Cenevre
biletleri bir hayli zamlandı. Böyle olunca tatili biraz daha uzatalım, ucuz
bilet opsiyonu olan Nice’e uçalım araba kiralayıp biraz gezerek Chamonix’e
gidelim dedik. Ardından Nice uçak
biletlerimizi Nice’de ve Torino’da konaklayacağımız otelleri ve araba kiralama
işini peşin peşin sene başında hallettim J
Şimdi olsa kesinlikle direkt Cenevre’ye uçar, otobüsle Chamonix’e geçer, Nice
ve Torinoda geçirdiğim günleri Chamonix’de geçirirdim.
Bildiğiniz gibi nerdeyse tüm
ultra maratonlarda organizasyonun zorunlu tuttuğu malzemeler var. UTMB’de bu
konuda oldukça katı olması ile ünlü. Bu yüzden zorunlu malzemeleri de erkenden
ayarlama işine giriştim. Organizasyonun zorunlu tuttuğu malzemeleri ve benim
kullandıklarımı aşağıda listeledim
Zorunlu Malzeme
|
Kullandıklarım
|
|
Mobile phone with option enabling its use in the three countries (put in
one’s repertoire the security numbers of the organisation, keep it switched
on, do not hide one’s number and do not forget to set off with recharged
batteries)
|
Sony Experia Z3 Compact
|
|
Personal cup or tumbler 15cl minimum (water bottle not acceptable)
|
Raidlight Eco Cup
|
|
Stock of water minimum 1 litre
|
Çanta ile birlikte 1.5L
|
|
Two torches in good working condition with replacement batteries
|
Asıl: Fenix HP11, Yedek:LedLenser SEO5
|
|
Survival blanket 1.40m x 2m minimum
|
--
|
|
Whistle
|
Çanta ile bütünleşik düdük
|
|
Adhesive elastic band enable making a bandage or a strapping (mini 100cm
x 6 cm)
|
--
|
|
Food reserve
|
10 Adet GU Roctane Jel, 1 Adet Cezerye Bar, 1 Adet Tadımca Bar, Bir
miktar karışık kuru yemiş
|
|
Jacket, with a hood, capable of withstanding the bad mountain weather and
made with a waterproof (minimum recommended: 10 000 Schmerber) and breathable
(RET recommended less than 13) membrane (Gore-Tex or similar) *
|
Raidlight Top Ultralight Evo Yağmurluk
|
|
Long running trousers or leggings or a combination of leggings and long
socks which cover the legs completely
|
Raidlight Short Tight Trail Performer + Salomon Exo Calf + Nike Uzun Tayt
|
|
Additional warm midlayer top: One single midlayer long sleeve top for
warmth (cotton excluded) with a minimum weight of 180g (Men, size M)
OR a two piece clothing combination of a long sleeve baselayer/midlayer
for warmth (cotton excluded) with a minimum weight of 110g (Men, size M) and
a windproof jacket** with DWR (Durable Water Repellent) protection
|
Kalenji Kiprun Koşu İçliği + Salomon Trail Runner Warm Ls Zip Tee
|
|
Cap or bandana or Buff®
|
2X Bandana
|
|
Warm hat
|
Raidlight koşu Beresi
|
|
Warm and waterproof gloves
|
Hanz Waterproof Gloves
|
|
Waterproof over-trousers
|
Lafuma Speedtrail Climactive Pantolon
|
Organizasyon su geçirmez
yağmurluk başta olmak üzere bütün malzemeler için hassas davranıyor.
Malzemeleriniz gerçekten zorlu dağ koşullarına uygun olmalı. Buna kendi
sağlığınız için uymanız şart. Yarıştan önce malzemeler için bir video yayınladı
organizasyon. Bu videoda yarışı bitirme sürenize – dağda geçireceğiniz süreye-
bağlı olarak malzeme seçmenizi, elit atletlerin kullandığı malzemelerin sizi
yanıltmamasını tavsiye ediyorlar. Çok doğru bir uyarı bu. TDS birincisi
14:26’da bitirirken ben 27:27’de bitirdim. Arada ciddi bir süre farkı var. O
adam çok ince, hafif kıyafetlerle koşabilir ama benim gibi koşucuların kötü
hava koşullarını düşünerek daha ağır, daha kalın ve daha sıcak tutacak
kıyafetleri koşu boyunca taşıması şart. Sonuçta ciddi bir yükseklikte ve dağda
koşuyorsunuz. Dağların şakası olmuyor.
Malzemelerimi taşımak için
Salomon Advenced Skin Pro 14+3 çantamı kullandım. Yukardaki malzemelere ek
olarak çantada ekstra bir çorap ve ekstra bir içlik ve şapka taşıdım. Jellerin
5 tanesini yanıma aldım 5 tanesini ise dropbag’de bıraktım. Yanımda taşıdığım
yiyeceklerden toplamda 5 jel, 1 cezerye bar ve birazda kuruyemiş yedim. İstasyonlardaki
yiyecekler bir hayli yeterliydi. Ağrılıklı olarak çorba, peynir, çikolata, kek
ve kraker vardı. Tuz ihtiyacını karşılamak için peynir yedim her istasyonda.
Peynirler nefisti J
Bazen de kek, çikolata yedim ve çorba içtim. Nerdeyse her istasyonda en az bir
bardak kola içtim. Çeşitli enerji içecekleri ve barları da vardı istasyonlarda
ama daha önce kullanmadığım için hiç yeltenmedim onlara. Size de tavsiye etmem.
Hazırlık
Açıkcası detaylı bir hazırlık
planı yapmadım. TDS’ye kadar katılacağım yarışların ve o yarışların hazırlık
süreçlerinin beni TDS’ye de hazırlayacağını varsaydım. Bu amaçla sene boyunca aşağıdaki
yarışlara katıldım
1.
Geyik Koşuları 28K
2.
En uzun gece yarışı 60K
3.
Çekmeköy Winter Challenge 50K
İznik 2015 |
4.
Çekmeköy Night Challenge 50K
5.
Antalya Maratonu
6.
İznik Ultra 136K
7.
Kaçkar Ultra 45K
Kaçkar 2015 |
Bu yarışlar ve hazırlık
süreçlerinin oldukça iyi bir temel oluşturduğuna inanıyorum açıkcası. Kaçkar’da
yükseklik yüzünden problem yaşayınca Uludağ’a gidip bir kaç koşu yapmak istedim
ama bir türlü gerçekleştiremedim. Hazırlık süresi boyunca haftada bir kere spor
salonuna gidip crossfit yapmaya çalıştım. Arada 1K’lık yüzme idmanları yaptım.
Hafta içi genelde İTÜ ya da Enka’nın pistlerinde hız ve tempo koşuları hafta
sonları ise Aydos’ta arazi koşuları yaptım. Kaçkar’dan sonra daha çok tırmanış
idmanları yapmaya çalıştım. Aydos’ta kendime 850mt yükseklik kazancı içeren
18K’lık bir parkur belirledim. Bu parkurda duruma göre tek ya da çift tur
atarak idmanlarımı tamamladım. Açıkcası yaptığım idmanlar yeterli mi acaba
sorusu sürekli kafamı meşgul ediyordu. Strava’dan takip ettiğim bazı
koşucuların haftalık 150K’lık koşu mesafelerini görünce moralim bozuluyordu.
Benim taş çatlasa 90K civarı oluyordu haftalık toplam koşu mesafem. Fakat şunu
biliyordumki maaşlı çalışan evli ve çocuklu biri olarak daha fazla idman yapma
şansım yoktu. O yüzden kafamda soru işaretleri olsada gönlüm rahattı. Gidecek
ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaktım J
Yolculuk
Yukarıda söylediğim gibi ilk
durağımız Nice. Uçağımız pazar sabahıydı. Son dönemlerde Pegasusun rötarları pek bi meşhur olmuştu ama
biz henüz denk gelmemiştik. Bu vesileyle bu rötarla da tanışmış olduk. Yaklaşık
2.5 saat rötar yaptı uçağımız. Bahane olarak öne sürdükleri Sabiha Gökçen’in
çok yoğun olması. Nice’e indikten sonra araba kiralama şirketinin shuttle’ını
aradık biraz. Planımız bir an önce arabayı alıp çevre yollarından Torino’ya
ulaşmaktı. Arabayı kiraladık. Al Pacino kılıklı Fransız abi bana full kasko
satmak için bir hayli uğraştı. “Sen
bilmezsin burada çok kötü araba kullanıyorlar, her an araba çizilebilir, hasar
alabilir” gibi bir şeyler söyledi. Ben de “ben İstanbul’da araba kullanıyorum”
diyince o zaman alışıksındır dedi J
Sonunda 122 Euro ödeyerek full kasko yaptırmaya karar verdim. Önce biraz pişman
oldum ama ne kadar doğru bir karar olduğunu daha sonra öğrenecektim. Arabayı
aldıktan sonra direkt İtalya’ya doğru yola çıktık. 2004 senesinde bütün bu
sahilleri motorsiklet üzerinde dolaşmıştım ve yollara aşinaydım. Monaco’da
formula parkurunda motor sürmek eğlenceliydi. Monaco’yu yeniden ziyaret etmek
isterdim fakat şimdi hiç vaktimiz yoktu, bu yüzden nerdeyse hiç durmadan yol almaya
devam ettik.
Ancak akşam 8 gibi Torino’ya ulaşabildik.
Otel’in hemen önünde beleş otoparkı görünce park ettim. Otelin kapalı otoparkı vardı
ama hiç gerek görmedim! Otele yerleştikten
sonra bir şeyler yemek için etrafta
biraz dolaşınca otelin biraz tenha ve göçmenlerin yoğun olduğu bir
bölgede olduğunu fark ettik. Açık olarak sadece ufak bir Türk Kebabçı vardı J Burda bir şeyler yiyip
otele geri döndük ve ertesi gün gezeceğimiz yerlerin planını yaptık.
Sabah
arabanın yanına geldiğimizda aşağıdaki manzara ile karşılaştık.
Camı kırıp torpidoda bırakma
gafletine düştüğümüz Navigasyon cihazını
çalmışlardı. Hem şok olduk hem de moralimiz bir hayli bozuldu. Önce ne
yapacağımızı biraz düşündük. Başımızın ağrımaması için bir şekilde bu olayın
raporunu tutturmamız ve kiralama şirketine haber vermemiz gerektiğine karar
verdik. Ben şirketi aradım ama ulaşamadım. Otele geri dönüp mail attım.
Resepsiyondaki kızlardan da en yakın karakolun tarifini aldım. Karakolu bulduk
ama kapalıydı. Kapıyı çaldım, diafondan cevap verdiler, durumu anlattım, bana
başka bir adres söyleyip oraya gitmemi istediler!! J İtalya’da pazar günleri
karakollar kapanıyormuş meğersem!! Otele geri dönüp durumu anlattım. Önce
resepsiyondaki kız da duruma çok şaşırdı. Telefon edip teyit etti. Merkezde nöbetçi
karakola gitmemiz gerekiyormuş. Cep telefonumda 3G problemi yaşadığım için
navigasyon şansımız da yoktu. Resepsiyondan printini aldığımız google map’e
göre Torino sokaklarında turlamaya başladık. Karakolu bulamadığımız her dakika
sinir katsayım artıyordu. Torino bizi hoş karşılamamıştı açıkcası. Sonunda
karakolu bulduk. Bizimle ilgilenenler gerçekten karikatür gibi karakterlerdi.
Nöbetçi oldukları için bir hayli sinirliydiler. Velhasıl durumu anlattık,
kayıp/hırsızlık kaydını tutturduk, bir örnek alıp karakoldan ayrıldık. Bir
marketten koli bandı alıp camı güzelce bantladım ve soruna geçici bir süre için
noktayı koymuş olduk.
Kalan
vaktimizde Torino’da turladık. Palazzo Reale’yi gezdik, güzel bir biftek yedik
ve otelimize döndük.
Torino |
Palazzo Reale |
Maillerimi kontrol ettiğimde
kiralama şirketinin arabayı tamir için Nice’e geri getirmemizi önerdiğini
gördüm. Dedim TDS beni bekler ne Nice’i bizim hedefimiz Chamonix J
Ertesi sabah erkenden Chamonix’e
doğru yola çıktık. Sorunsuz bir otoban sürüşünden sonra çok merak ettiğimiz
Mont Blanc tünelinden geçip Chamonix’e ulaştık. Bu tünel tam olarak Mont Blanc’ın
Auguille du Midi zirvesinin altından geçiyor. Yaklaşık 12K ve 1965 senesinde
açılmış. Bizim gibi arabayla geliyorsanız ve geri dönecekseniz mutlaka gidiş –
dönüş bileti alın. Bileti aldığınız tarafa göre fiyat farkı var. İtalya tarafı biraz
daha pahalı. Biz 55 euro civarı ödedik bilet için. Chamonix’de ilk iş olarak
yolumuz üzerindeki Carrefour’a uğrayıp mutfak alışverişi yaptık. Ardından çok
fazla aramadan kulübemizi ve ev sahiplerimizi bulduk. Çok güzel bir konumda,
küçük ama gerekli her şeyi çok şık bir şekilde içeren bir kulübe bulduk. Ev
sahiplerimiz Paul ve Domique’de UTMB organizasyon komitesindelermiş. Bize
Chamonix hakkında bilgi verirlerken inanılmaz bir fırtına koptu ve müthiş bir
yağmur indirdi. Tam da o sırada PTL startı verildi. Resmen acıdım katılımcılara
:/
Kulübeye yerleştikten sonra
yağmurun biraz dinmesini bekledim. Amacım yarış öncesi son bir koşu yapmaktı. Yağmur
hafifleyince çıkıp biraz koştum. Bu vesile ile Chamoix ve etrafınıda biraz
keşfetmiş oldum.
Koşu Öncesi |
Ertesi gün –Salı. Yarış Çarşamba sabahı
başlayacak- malzeme kontrolünü yaptırıp kayıt işini tamamlamamız gerekiyordu. Paul
ve Dominuque’in önerisi ile kayıt işini öğleden sonraya bırakmaya karar verdik.
Sabah bir diğer TDS koşucusu sevgili Cenk Turan ve eşi Şenay ile buluşup
teleferikle Auguille du Midi’ye çıktık. Bu zirve ve teleferik bir hayli meşhur
ve inanılmaz bir cazibe merkezi. Hava güzelse eğer ciddi bir bilet kuyruğu
oluyor. Zirveye çıkarken ve zirvede gördüğümüz insan profilleri başlı başına
bir yazı konusu olabilir. Dağcılar, kaya tırmanışçıları, yürüyüşçüler, kayakçılar
vb. her türden outdoor sporları ile uğraşanlarla doluydu zirve. Bizim amacımız
biraz yüksek irtifada kalmak ve fotoğraf çekmek. Manzara tam anlamıyla nefes
kesici. Yolunuz buralara düşerse mutlaka çıkın J
Sevgili Cenk ve Eşi'nin Fotoğrafını Çekerken :) |
Auguille du Midi dönüşü akşamdan
hazırladığım malzemelerimi alıp kayıt merkezine gittik. Paul’un geç gelin
önerisine rağmen bir hayli kuyruk vardı ama kuyruk hızlı ilerliyordu. Eğer
malzemelerinize güveniyorsanız ve eksiğiniz yoksa kayıt işleminin bitmesine
yakın saat 18:00 gibi gelmek en mantıklısı. Hem kuyrukta bekleyip yorulmazsınız
hem de gününüz boşu boşuna bölünmemiş olur.
Kayıt Kuyruğunda |
Dediğim gibi kayıt işlemleri çok
hızlı ilerliyor. Tüm malzemelerinizi kontrol etmiyorlar. Bir uygulama ile
rastgele beş malzeme seçiliyor ve bu malzemelerin listesini çıktı olarak size
veriyorlar. Ardından size hava alanlarındaki gibi tepsilerden verip bu beş
malzemeyi tepsi içinde hazırlamanızı istiyorlar. Hazır olunca kontrol masasına
gidiyorsunuz, tek tek kontrol ediyorlar. Benim listemde yağmurluk ve kafa
fenerleri vardı. Yağmurluğu dikişleri ve fermuarı ile birlikte didik didik
incelediler, fenerleri tek tek test ettiler ve pillerini kontrol ettiler. Yani
kontrol işi bir hayli ciddi. Burayı geçince göğüs numaranızın ve çipinizin
olduğu zarfınızı alıyorsunuz. Bu zarf içinde çantanıza takılacak olan çip de
bulunuyor. Başka bir masada bu çipi çantanıza takıyorlar. Ardından katılımcı
tshirtünüzü ve dropbaglerinizi alıyorsunuz ve kayıt işlemi bitiyor. Bütün bu
işlemler çok hızlı ve nerdeyse kusursuz işliyor. Organizasyonun ücret karşılığı
sms hizmeti de var. 8 Euro karşılığında belirlediğiniz telefon numarasına her
kontrol noktasından geçtikten sonra bilgilendirme sms’i atılıyor. Hayriye için
bu işlemi de tamamladıktan sonra burada işimiz bitiyor. Bir de 30 Euro
karşılığı destekçilerin istasyonlar arası taşındığı otobüs hizmeti var. Ben
sabah Hayriye de başlangıç noktasına gelebilsin diye bu hizmeti de önceden
satın almıştım. Fakat sadece başlangıç noktasına bir yakınınızın gelebilmesi
için para vermenize gerek yokmuş. Sabah direkt sizle birlikte otobüse binebilirler.
Courmeyour’daki startdan hemen sonrada Chamoix’e aynı otobüslerle geri
dönebiliyorlar. Boşuna para vermeyin.
Kayıt Bitti. Numaramı Aldım :) |
Kayıt işlemi de bittikten sonra
kulübemize dönüp çayımızı demledik ve Mont Blanc’a karşı dinlenmeye çekildik J
Çayı Beklerlen :) |
Comments
Post a Comment